GEZİ STAJI 3.GÜN



Sille



       

    Sille Konya'ya bağlı tarihi evleri,camileri,kilisesi,çeşmeleri ve sokakları ile ünlü bir yerleşim yeri. Zamanında bir çok milletin aynı anda yaşamış olduğu bu ilçe  zengin ve çeşitli bir kültür yapısına sahip ,bu durum doğal olarak mimarisini etkilemiş.İlçede eski evler,camiler yapıldığı şekilde korunduğu gibi tarihi nitelikte olan kilisesi de değer görmüş, korunmuş ve restore edilmiş.İlçe kentsel sit alanı olarak korunmakta.


          


İlçenin en önemli evleri camileri ve konakları bir dere boyu cadde üzerine kurulmuş.Ana caddeler dışında genel olarak dar ve eğimli sokaklara sahip.




Sillenin evleri ise sille taşı ile inşa edilmesi ile ünlü evler.Cami, kilise ve eski eler sille taşının aralarının kireç ile doldurulması ile inşa edilmiş.Sille taşından sonra kullanımı en yaygın malzeme ahşap.Ahşap bir çok yapını sütun ile desteklenmesinde,pencerelerinde ,kapılarında, döşeme,kiriş ve ev içi yapılarda malzeme olarak kullanılmış.


Sille Evleri


    

Sille evlerinde genellikle giriş kapıları ve odaların pencereleri dar ve basık kullanılmış ana hol pencereleri ise büyük boyutta hazırlanmış.Daha büyük ve konak havasında olan yapılarda ise avlulara geniş alanlar verilmiş.


               


Evlerin içi büyük çoğunlukla ahşap kullanılarak yapılmış.Konak büyüklüğündeki evlerde ise girişteki açık bir avluya bakan ahşap balkonlar bulunmakta.Evler genellikle iki katlı ve asıl yaşam alanları ikinci katta.

Camiler








Genelde tek tip cami yapısı bulunan sillenin camileri ilçenin genel yapısıyla oldukça uyumlu bir şekilde inşa 
edilmiş.Başka bir mekana inşa edilmek istense yabancı duracak camiler sillenin tarihi evleriyle tamamen bütünleşmiş.Camiler sille taşı ve ahşap ikilisi ile evlere uyumlu malzeme ile yapılmış.






















Giriş kısmında bulunan son cemaat yerleri oldukça sıcak ve samimi bir duyguya sokuyor kişiyi.Bu alanlar büyük ahşap sütunlarla desteklenmiş ve cami girişteki evlere göre nispeten büyük pencereleri ile karanlıktan kurtarılmış.


                  

Caminin içine girildiğinde ilk dikkat çeken unsurun ahşap malzemenin oldukça baskın bir şekilde devam ediyor olması mihrabı ve tavanları ahşap olan bu yapılar beyaz duvarlar ile sakinleştirilerek kargaşayı önlemeye çalışıyor hissi veriyor.Genel cami tanımından uzak olan bu camiler oldukça sade inşa edilmiş.Bir çok cami gibi ikinci balkon formlu ahşap bir katı var ve bayanlar bölümü olarak kullanılıyor.İnşaatı sırasında tabi ki de estetik ve mimari konusunda düşünülmemiş zamanın koşullarına göre elde olan malzemelerle inşa edilmiş yapılar olsalar da oldukça sıcak ve ilçeye uyumları yüksek.







Derenin hemen yanında bulunan ana cadde üzerinde bulunan camide minare yapısı dikkat çekici çünkü genel malzemeden vazgeçilip düz tuğla kullanılmış bu da minaresini camiden bir miktar kopuk göstermiş.Ayrıca minare aynı zamanda camiye göre sadelikten daha uzak bir görünüme sahip.











Mağaralar



Dere üzerindeki yoldan devam ettiğimizde gözümüze dağlar üzerindeki oldukça eski zamandan kalma oyma bölmelerden oluşturulmuş mağaralar çıkıyor. 200'lü yıllarda yapılmış olan bu yapılarda o zamanki rahiplerin mezarları bulunuyordu.Dünyadaki ilk manastırlardan olduğu kabul ediliyor.



Zamanına göre karışık bir sistemi olduğu çok açık.Bir çok giriş çıkışı olan yapının bazı açıklıkları üzeri kapalı yapılmış bazıları ise pencere
gibi direk yapının yüzeyinde bulunuyor.








Aya Elena Kilisesi





Hristiyanlığın da eski zamanlarda büyük bir etkisi olduğu bu kilisenin varlığından da anlaşılıyor. Costantine tarafından yaptırıldığı sanılan kilise de silledeki bir çok yapı gibi kesme sille taşından inşa edilmiş.Kilisenin çevresinde rahiplerin mezarlarının bulunduğu alandaki gibi oyma boşluklar var.













Kilise dışarıdan üç katmanlı bir yapı olarak gözlemleniyor.Genelde dörtgensel formda olan dış duvarlar iki yanda yarım daire şeklinde yapının en üstünde ise tek başına kubbe göze çarpıyor.Kapısının girişinde narteks adı verilen bir girişi bulunmakta.Bu girişin iki yanından ikinci kata çıkılmakta.














Hol geçildikten sonra karşıda apsis adı verilen sunak odasını arkasında bulunduran yapı ilk göze çarpan unsur.Bu alanda İsa ve Meryem anaya ait resimler bulunmakta bu resimler kemerli bir yapı ile sütunlar arasına yerleştirilmiş. Resimlerin üzerinde ise iki sıra şeklinde balkon formunda parmaklıklı bir yapı bulunuyor.Restorasyondan sonra renkler ve tonlar bir miktar abartılmış tarihi ve doğal havası bir miktar kaybolmuş bir yapı bana göre.






















 Kilisenin kubbesi dört sütun üzerine oturmaktadır.Ana kubbenin dört yanında yarım kubbe şeklinde yapılar bulunmakta ve kubbe ile bu alanlar yine çeşitli İsa ve Meryem ana resimlerinden oluşan bir hat ile ayrılmış.Özellikle bu alanlardaki çerçeve niteliğindeki lacivert hatlar fazla abartılı ve göze batıyor.



Kubbenin iç kısmı ise en dış hatta bir motif ile çerçevelenmiş içerisine de resim tekniği ile üç boyutlu pencereler çizilmiş.














Kilisede bir başka önemli eser ise ahşaptan işlemeli vaaz kürsüsü.Ana sütunlardan birinin altında duran kürsü kiliseye oldukça uyumlu bir şekilde işlenmiş.Restorasyondan sonrada bu korunmaya çalışılmış.














           


Sunak odasına geçildiğinde ise diğer taraftan çok farklı bir ruh haline geçiliyor.Asıl neden arka tarafın orijinal haliyle duruyor olması olabilir.Fakat bu mekanın yine de ana formdan daha sade tutulduğu izlenimi veriyor.Merkezinde ufak bir masa bulunuyor.Duvarlarda ise yıpranmış İsa figürleri var.Bu alan kiliseye gelen insanların kiliseye yardım bırakması için yapılmış bir alan insanlar bu alanın bir kapısından girip bağışta bulunup diğer kapısından çıkıyordu bu nedenle iki girişi var.Bu alanda kilisenin geneline oranla daha küçük pencereler kullanılmış bu nedenle oldukça kasvetli bir alan.

Hamam

Hamam kendi eşi ile birlikte 19. yüzyıllarda inşa edilmiş.Dikdörtgen formlu dört tane eş kubbe ile örtülmüş olan hamam şu anda müze ve sanat galerisi olarak kullanılması amacı ile tadilatta.








Girişinde kubbeli alanlardan önce kemerler ile örülü tavana sahip bir bölme var.Bu kısım şuanda yörede üretilen seramik ürünlerin satışı için kullanılıyor.











Buradan dar ve kısa kapılar ile asıl hamam bölümüne geçiliyor.Şuan oldukça yıpranmış halde olan bu alanda bir göbek taşı ve ona açılan üç kapı bulunmakta. Kubbelerin altı dairesel formlu alanlarla kemerimsi bir görünümle bölmelendirilmiş ve farklı boşluklar oluşturulmuş.Ve bu alanların birleşim noktalarına da bir başka kubbe altına geçen basık kapılar konulmuş.







dergipark.ulakbim.gov.tr/tcd/article/viewFile/1074000081/1074000078
wowturkey.com › Ana Sayfa › KONYA
 

Yorumlar

Popüler Yayınlar